Kitap kritiğine katılmayı çok istemiyordum. Kitap okumak benim zevkim değildi ama arkadaşımın ısrarı üzerine katıldım. Yeni arkadaşlar tanıdım. Güzel konular hakkında konuşup, eğlendik. Bu yönden sevdim fakat kitabı okumak istemedim. Kitabın ilk sayfalarını okuduğum zaman bir şey anlamadım. Okumaya devam ettim, sayfalar ilerledikçe kitap anlamlı gelmeye başladı. Kitapla ilgili fazla ön yargılı olduğumu fark ettim. Bize yeni kelimeler kazandırıyor, bizi ahlak, din vb. konularda bilgilendiriyordu.
Kritikte, kitapla ilgili konuşuyoruz, başlıklara göre kendimize hangi dersi çıkardığımızı anlatıyoruz, bazen bizler de örnek veriyoruz. Mesela kitapta ” VİCDAN ” başlıklı bir konu vardı. Bu konuda Mustafa Kutlu en yakın arkadaşının kopya çektiğini görmüş ve hocasına söylemiş. Mustafa Kutlu’nun arkadaşı başka şehre taşınmış ve Mustafa Kutlu o arkadaşını bir daha görememiş. En yakın arkadaşına yapmış olduğu bu muamele onda büyük bir yara açmış. Biz bu konu ile ilgili sohbet ettik görüşlerimizi paylaştık…
Kitapta beni etkileyen bir bölüm daha var, başlığı “BENLİK DAVASI”, kibirden bahsediyor. Peygamberimiz(s.a.v.) hadisinde; “Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kişi cennete giremeyecektir.” buyuruyor. Bu hadis beni çok etkiledi. Kitapta daha bir sürü güzel başlık var. Bu başlıkların altında birbirinden güzel yazılar var…
Kısacası kitap beni çok etkiledi. Kitabı okuduktan sonra çıkardığım bir sürü ders oldu. Herkese tavsiye ederim.
Papatya