Bir insan kaç insandır desem? Evet, matematik ilminde 1=1 olmak zorunda fakat her “Bir” diğer “Bir”lere bazen eşit olmayabiliyor. Hele ki o “Bir” insan ise “Bir, eşit değildir bir” kuralı geçerlidir. Ferden fert olan insan eşitliğin solundaki Bir olarak başlıyor bu hayata, ama önemli olan eşitliğin sağ tarafındaki değeri ne olacak? Sözümüzün kıymeti bu aşamada anlaşılıyor ki: “Kimin Himmeti Milleti ise O Tek Başına Bir Millettir”. Bu sözün sahibi, Bediüzzaman Said Nursi (Rahmetullahi Aleyh), hem sözünü söylemiştir hem de hayatta tatbikini gerçekleştirmiştir. Eğer bu sözü anladığımız kadarıyla analizini gerçekleştirecek olsak deriz ki;
Hiç değişmez olan bir senaryodur ki, her insan dünyaya gelir ve bu dünyadan ayrılır. Önemli olan gelmek ve ayrılmak fiilleri arasındaki zamanda ne yaptığıdır, nasıl ve niçin yaptığıdır. Bu süre zarfında sadece kendi menfaati üzerine bir şeyler yapıyorsa velev ki o istediğini başarmış dahi olsa o bir millet değil ferttir. Çünkü yapmış olduğu başarılı iş sadece kendini etkilemektedir. Fakat kimin himmeti yani gayreti, çabası milleti ise o kişi en ufak bir başarısında dahi milleti adına bir menfaati ve katkıyı gözettiği için o kişi bir millettir, bir millet kadar kıymetlidir. O kişi o millet arasında eriyip gider ve nasıl ki ekmeği ekmek yapan mayasıdır, milleti de millet yapan fertleri ve en ufak bireyleridir.
Peki, milletimiz kimlerdir? Desem…
Milletimiz köyümüz müdür? Ülkemiz mi? Ya da Türk Milleti mi? Evet bunların hepsi millettir ama bir yanı eksik kalmış milletler. Milletimiz Alem-i İslam olmalı değil mi? Çünkü “Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir Müslümanı (n kusurunu) örterse, Allah da kıyamet günü onu (n kusurunu) örter.” (Buhari, Mezalim)
Hadis-i Şerifte açıkça belirtiliyor ki bir Müslüman diğer Müslümanların kardeşidir, ona emanetidir. O zaman anlıyoruz ki himmetimiz milletimiz olmalıdır. Bizler “nemelazım” cılardan olamayız, cennet vatanımız bizim ilgi alanımız/milletimiz olduğu gibi Suriye de, Filistin de, Doğu Türkistan da, Kudüs de, Mekke de bizim milletimizdir. Yaratıcımız bizi bize kardeş kılmışken, buna ne engel olabilir ki? Belki kafatasçılık yani ırkçılık belki tembellik belki de hafıza kaybı… Evet belki bunlar…
Zemin hazır, ortam uygun, imkânlar çok geniş o zaman çalışmayan hain’dir?
Kimin Himmeti Milleti ise O Tek Başına Bir Millettir!
