Hekimlikte Hümanizm

Hekimlikte Hümanizm

Hekimlik zor bir sanattır. Bunu daha yolun çok başında bir göz hekimi olarak söylüyorum. Her işimiz gibi hekimliği de Allah’ın rızası için yapmak çok mühim. O yüzden bir hekimin sürekli niyet tazelemesi gerekir. Çünkü birçok hekim arkadaşımdan şu yorumu duyuyorum: “ Ben bu mesleğe hümanist düşüncelerle başladım, insanlara faydalı olmak birinci amacımdı ancak insanların nankörlüğü ve zorluklarla karşılaşınca bu ütopik emelimden vazgeçtim.” Hizmet, bir insana yararlı olmak, ihtiyacını gidermek güzel bir olgudur ancak bizim amacımız Allah’ın kullarına hizmet ile Allah’ın rızasını kazanmaktır. Bunu insan için yaparsan iyiliğin karşılığında bir teşekkür alamadığın zaman hayıflanırsın ve karşılaştığın zorluklar seni yıldırır, sıkı sıkıya bağlandığın hümanizmin sonuna gelmiş olursun. Genel olarak gelinen nokta şu olur: “ İnsanlar nankördür, yaptığın iyiliğin karşılığını vermezler. O nedenle varsın hayatın tek gayesi benim mutluluğum olsun.” Hümanizm ile başlayan meslek hayatı son derece keskin bir U dönüşü ile menfaatizmle sonlanır. Ancak Allah’ın rızasını öncelik alırsan bilirsin ki Allah senin hizmetlerini görüyor ve karşılıksız bırakmayacak. Ben insanlardan değil, Allah’tan bekliyorum dersin. İşte seni insan-ı kâmil kılacak bakış açısı budur. Bu aynı zamanda sabr-ı cemili de beraberinde getirir.

Hekimlikte salt amacın hümanizm olması bizi ne kadar insan kılıyor ve verimimizi ne kadar arttırıyor? Burada hümanizm için bir parantez açmak gerekirse Cemil Meriç’in kendi ifadesiyle: “İmanını kaybeden bir çağın dini. Sözünü dinletmek isteyen her felsefe bu kaftana bürünmek zorunda. Marksizm’den egzistansiyalizme kadar Avrupa’nın tüm düşünce akımları hümanist. Kavramdan çok kılıf; kelime değil bukalemun: demokrasi gibi, sosyalizm gibi. Hümanizm genç bir kavram, bati dillerini 1850’den sonra fethetmiş. Ama müstağriplerimiz hemen benimsemiş kelimeyi, onlara göre Yunus’lar, Mevlana’lar, Hacı Bektaş Veli’ler su katılmamış birer hümanist. Hümanizm nedir, kimsenin tarife yanaştığı yok.”(1) Ergün Göze için ise hümanizm: “İnsan ruhunu metafizik kaynaklardan koparan ve bu sebeple insanı vücuduna irca eden zavallı bir sistem. Son aşaması: makineleşen insan.” İnsanın manevi tarafını doyurmadığı için salt hümanizm için çıkılan her yol yarıda kalıyor. Peki, bizi yarı yolda bırakmayacak düşünce sistemi nedir, hangi inanca tutunursak ideallerimizden vazgeçmek zorunda kalmayız, bizi zorluklar karşısında yıldırmayacak olan nedir? Cemil Meriç aynı yazısında bu sorulara cevap veriyor: “Hümanizm insan haysiyetine saygı, insana tabiat içinde istisnai bir değer vermekse, İslamiyet tek gerçek hümanizmdir. “Humanités” edeb, efendilik, nefse hâkimiyet, mukaddese saygı ise İslamiyet ve bilhassa tasavvuf “humanités” nin ta kendisi. İnsan yalnız İslamiyet’te eşref-i mahlûkattır.” (2) Anahtar kelime: eşref-i mahlûkat. Yani insan; evrenin merkezi, yaratılmışların en şereflisidir. Bu nedenle insana hizmet İslam dininde yüceltilmiştir. Burada Şeyh Galip’in: “Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen/ Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen” beytini hatırlamak lazım gelir. Şeyh Galip’in zatımıza hoşça bakmaktan kast ettiği sanıyorum ki yemek, içmek, sefa sürmek değildir. Edebimize, ahlakımıza, içimizdeki cevhere çok dikkat etmektir. İnsan dikkat etmezse hayvandan da aşağı derecelere düşebilir. İnsan-ı kâmil olmak yolunda adım adım ilerlemek gerektiği salık verilmiştir. İşte benim anladığım ve anlatmaya çalıştığım husus da burada düğümleniyor kendi insanlığını ve içindeki cevheri fark eden dostlarımız çevresindeki insanların değerini de biliyor ve hekimlik ya da her ne işle uğraşıyorsa bu fikriyat davranışlarına da sirayet ediyor. İnsana insanca davranıyor ve bunu zorunlulukla yapmıyor, manevi hissiyatlar ile zevk alarak yapıyor. Bu hizmetinin ecrini de yalnız Allah’tan bekliyor. İşte bu bakış açısını kazandıran inanç yani İslamiyet bizi ayakta tutacak olan yegâne yoldur. İnsanlar, insanlaşmak için ya da insanlıktan çıkmamak için İslamiyet’e muhtaçtır. Bizler bu hakikati söylemek ve yaşamak ile mükellefiz. Tevfik ise yalnızca Allah’tandır.

1-2. ÇAĞIN DİNİ HÜMANİZM/CEMİL MERİÇ


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir