Ah O Eski Bayramlar

Ah O Eski Bayramlar

Bayram neydi? Bayram sevinç ve neşeydi. Bir “Al Yazmalım” repliği gibi oldu ama etimolojik kökenine bakarsak böyle. Geleneksel olarak bayram; erkenden kalkıp temiz ve güzel kıyafetlerimizi giyinip beklemekti. Tertemiz muhabbetlere kapı açsın diye temizlediğimiz evlerimize akraba, komşu, eş dostlarla bir araya gelmekti. Büyüklerimizin ellerini öpmekti. Çocuklar için harçlık ve şeker topladıkları günlerdi.

Bu ramazan bayramında tüm yurtta pandemi nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sıradan bir bayramdan farklı geçiyor ama biliyoruz ki inşallah bu süreç geçici.

Biz elimizde telefonlarla da olsa o sabahın heyecanını hissettik, herkesle bayramlaştık. Gözlerimiz yakınlık hissetse de ruhlarımız hala özlemle doluydu. Sevinçlerimiz de görüntülü görüşmeler gibi iki boyutta kaldı sanki. Bu yüzden bayramdan sonra bir araya gelelim diye sözleştik birçok kişiyle.

Kapıdan da olsa komşularımızla bayramlaşıp muhabbet ettik. Bayram namazına gidilmedi ama Resulullah sallahu aleyhi vesellemin namazla başladığı bayram sabahlarına, evimizde kuşluk namazı kılarak başladık.

Unutmayalım ki Ramazan gittiği için değil; günahlarımızın affolunduğu, büyük sevap ve nimete kavuştuğumuz için bayram yapıyoruz. Hadis-i Şerifte buyuruldu ki:

Bayram sabahı Müslümanlar, namaz için camilerde toplanınca Allahü teâlâ meleklere, “İşini yapıp ikmal edenin karşılığı nedir?” diye sorar. Melekler de, “Ücretini almaktır” derler. Allahü teâlâ da, “Siz şahit olun ki, Ramazandaki oruçların ve namazların karşılığı olarak, kullarıma kendi rızamı ve mağfiretimi verdim. Ey kullarım, bugün benden isteyin, izzet ve celâlim hakkı için istediklerinizi veririm” buyurur.

Peygamber Efendimiz (sav), bayramda tekbir ve tehlil getirirdi:
“Ramazan ve Kurban bayramlarını “La ilahe illallah” lar ile “Allahü ekber” lerle “Elhamdülillah” larla “Sübhanallah” larla süsleyiniz.” (Ebu Nuaym)
Peygamber Efendimiz (sav) bayramı, “Yeme, içme ve Allah’a zikir günleri” olarak tarif etmiştir.

Pandemiyle süregelen süreçte birçok konudan sınav olduğumuz gibi bayram konusunda da sınav olduk. Geçen senelerde uzun bayram tatili dolayısıyla sıla-i rahim yapmak yerine bunu bir tatil fırsatı görüp gezen birçok insan vardı. Bu durum bu sistemdeki uzun çalışma saatleri yüzünden yorgun düşen insanların kendilerince bir kafa dinleme yoluydu. 

Halbuki sıla-i rahimin ne kadar önemli olduğunu ayet ve hadislerle hatırlayalım:

“Allah’tan korkun ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının” (en-Nisâ, 4/I);

” “Kim akrabasına ilgi gösterirse Allah da ona ilgi gösterir” şeklindeki başlık altında kaydedilen bir hadise göre (“Edeb”, 13) Allah Teâlâ, ana rahmine bağlı akrabalık düzenini kurduktan sonra bu bağları yaşatanlara kendisinin ilgisinin süreceğini, akrabalık bağlarını koparanları ise kendi ilgisinden mahrum bırakacağını bildirmiştir.”(1)

Son olarak kardeşlerim; farklı bir bayram geçiriyoruz. Siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama ben birlik, beraberlik ve kardeşliği yoğun hissettiğimiz bayramların kıymetini, mesafeyle daha iyi anladığımızı düşünüyorum. 

Toplum olarak bu konudaki eksiklerimizin farkına varıp düzeltenlerden olalım. Eski bayramlarımıza dönme arzusuyla dolsak da her bayramı sevinçle ve neşeyle; Resulullah sallahu aleyhi vesellemin tavsiyelerini unutmadan geçirelim inşallah.

Ramazan bayramımız mübarek olsun.🌿

(1) https://islamansiklopedisi.org.tr/sila-i-rahim

http://www.sorusorcevapbul.com/soru-cevap/mubarek/peygamber-efendimiz-asm-bayrami-nasil-gecirirdi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir